28 Mart 2013 Perşembe

KÜTÜPHANE HAFTASI





Bu hafta kütüphane haftası. Kitap okuma oranımız ülke olarak zaten  düşük bir de bilgisayar ve diğer teknoloji ürünleri girdi yaşamımıza iyice uzaklaştık kitaplardan. Ama bu özel haftada birçok etkinliğin haberleri çıktı basında, internette, bu tabi çok sevindirici. Ama gene de çok kişi bu haftanın "Kütüphane haftası" olduğunu bilmiyordur bile.












Merak ediyorum acaba ilköğretim okullarında bu haftadan bahsediliyor mu?  Etkinlikler yapılıyor mu?














Senede hiç olmazsa iki kez çocukları yukarıdaki fotografdaki gibi topluca kütüphaneye götürseler oranın kurallarını öğretseler, sessiz, huzurlu ortamda kitap okumanın zevkini alır minikler.












Bakın yukarıdaki ne kadar güzel bir etkinlik. Ama televizyonda, yazılı basında yeterince yer aldı mı acaba hiç zannetmiyorum.

Haftanız kutlu olsun. Bol okumalı günler olsun.

21 Mart 2013 Perşembe

DÜNYA ŞİİR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN







Bugün kütüphanenizdeki şiir kitaplarına bir bakın, belki biraz Cemal Süreya okursunuz, belki Aragon'la beraber "Öyle derin ki gözlerin..." dersiniz, belki biraz Pablo Neruda, biraz Nazım Hikmet, sonra da Turgut Uyar derken bir bakmışsınız ki etrafınız şiirle dolmuş taşmış! Taşsın, ne çıkar, çünkü bugün Dünya Şiir Günü!



















İlk kez 1999 yılında UNESCO tarafından ilan edilen ve dünya çapında kutlanan Dünya Şiir Günü'nün amacı "farkındalık yaratmak ve ulusal, evrensel, bölgesel şiir hareketlerine taze bir enerji sağlamak"olarak nitelendiriliyor. Şiirin sorgulayarak çeşitlilik yarattığını belirten UNESCO, dil çeşitliliğini kutlamak için bugünü şiir günü olarak ilan etmiş.






Şiir okumayı, yazmayı, yayınlamayı teşvik etmeyi amaçlayan Dünya Şiir Günü, önceleri 5 Ekim'de kutlanırken 20. yüzyılın sonlarına doğru 15 Ekim'de kutlanmaya başlanmış. Uzun süredir 21 Mart'ta kutlanan Dünya Şiir Günü, bazı ülkelerde halen bu tarihlerde kutlanıyor.


















Türkiye Yazarlar Sendikası, 21 Mart Dünya Şiir Günü’nü sokakta şiir okuyarak kutluyor.  “Şair Yollarda, Şiir Her Yerde” adıyla düzenlediği geleneksel yürüyüş bugün saat 11.00’de Kadıköy Postanesi önünden başlayacak. Eray Canberk’in yazdığı Şiir Günü Bildirisi’nin okunmasıyla başlayacak buluşmada, sokakta şiirler okunacak ve şiir dergileri dağıtılacak. Surp Takavor Kilise Meydanı’nda ise 5. TYS Meydan Okuması’nı yapılacak.



Dünya Şiir Günü Ankara’da Nâzım Hikmet ve Pablo Neruda’nın şiirleri okunarak kutlanacak. 14.00’te Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Hasan-Ali Yücel Konferans Salonu’nda başlayacak etkinlik, Eğitimin Kültürel Temelleri Bölümü,
Latin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi ve Şili Büyükelçiliği Kültür Ataşeliği tarafından düzenleniyor.


19 Mart 2013 Salı

Sokrates Yeşil Sahalarda









Sokrates Yeşil Sahalarda bir felsefeye giriş kitabı. Ama bildiğimiz türden değil. Öğrencilik yıllarınızdan beri felsefeyi sevmemiş olabilirsiniz, futboldan da nefret ediyor olabilirsiniz ama Mathias Roux'un bu kitabını okuyunca felsefenin ne kadar kolay ve eğlenceli olduğunu göreceksiniz. Roux Fransa ile İtalya arasında oynanan 2006 Dünya Kupasının efsane maçını çıkış noktası olarak alıyor ve maçın farklı dakikalarındaki pozisyonlardan hareketle felsefenin temel alanlarının temel sorunsallarını ortaya koyup tartışıyor.
Futbol gibi basit bir eğlencenin felsefeyle ne ilgisi var diyebilirsiniz. Ama bunun böyle olmadığını bu kitabı okuyunca anlıyorsunuz .Liverpool'un efsane futbolcusu Bill Shankly'nin dediği gibi: " Futbolda maçın sonucu ölüm kalım meselesidir derler. Siz de aynı fikirde olabilirsiniz. Oysa yanılıyorlar; bundan çok daha fazlasıdır." Bundan daha fazlası olduğunu kitabı okuyunca anlıyorsunuz.













"Sokrates Yeşil Sahalarda" gerçek bir felsefeye giriş kitabı. Ama alışık olduğumuz tarzda nüfuz edilmesi zor, okuyucunun seviyesine inmeyen, birbiri ardına büyük filozofların öğretilerini sıralayan bir giriş kitabı değil. Kendisi de vaktiyle bir felsefe öğrencisi olan Mathias Roux benzer kitaplarla felsefeye girişte sorun yaşadığı için kendisine 'Felsefeye giriş nasıl daha kolay ve eğlenceli hale getirilebilir?' diye sormuş ve kadın erkek hakkında konuşmaya doyamadığımız futbol üzerinden bir giriş yapmaya karar vermiş. Roux, bu kitapta Fransa ile İtalya arasında oynanan 2006 Futbol Dünya Kupası'nın efsanevi final maçını çıkış noktası olarak alıyor ve maçın farklı dakikalarındaki pozisyonlardan hareketle felsefenin temel alanlarının temel sorunsallarını ortaya koyup tartışıyor. 

"Kimilerine göre kale dişi cinsi temsil ediyordu ve gol atmak da toplu tecavüzden başka bir şey değildi! Oedipus kompleksinin açıklayıcılığından şaşmayanlara göre ise top anneyi, rakip de babayı temsil ediyordu."

"Çok iyi biliyoruz ki taraftarlar bugün taptıkları şeyin köküne bir hafta sonra kibrit suyu dökeceklerdir; gazeteciler birkaç gün önce göklere çıkardıkları futbolcuları yerin dibine sokacaklardır. Neyin peşinde olabilirler ki öyleyse?"

"Bir futbolcu lotodan para kazandığı anda futbol oynamayı bırakmayacaktır. Demek ki futbolcunun bu sözde ekmek kapısı aslında işten ziyade bir boş zaman aktivitesi, hatta bir eğlencedir."
(Tanıtım Bülteninden)


Çeviren: Barbaros Yanık
Yayına hazırlayan : Tunca Üçer

3 Mart 2013 Pazar

ELBET SABAH OLACAKTIR- HIFZI TOPUZ

 










Tevfik Fikret'in yaşamını, aşklarını, özgürlük sevdasını, arkadaşlarını, Abdülhamit'e karşı mücadelesini roman tadında anlatan ve bilmediğimiz birçok yeni şey öğrendiğimiz bir kitap.1822'de Sakız adasında çıkan bir isyan sonucunda gözleri önünde asılan babasına bakarak şok geçiren bir çocuğun torunudur Tevfik Fikret, yani rum asıllıdır. Sonra kadın ve çocuklarla beraber Türkiye'ye getirilmiş ve bir ailenin yanına verilmiştir. Galatasaray Lise'sini bitirip iş sahibi olunca Nazime hanımla evlenir ve Haluk adında bir çocukları olur. İçinden geçen bazı masum düşünceleri saymazsak eşine hep sadık kalmıştır. Oğlu Haluk'da yıllar sonra protestan rahibi olur.















Fikret, Abdülhamit'e  düşmandır çünkü babası sürgüne gönderilmiş ve orada ölmüştür. Aslında çok geçimli biri değildir. Hüseyin Cahit'le, Ahmet İhsan'la, Mehmet Akif'le küstür. Kitapta ayrıca Servet-i Fünun devrini ve ne zorluklarla yayınına devam ettiğini bütün açıklığıyla görüyoruz. Bence okunması gereken bir kitap çünkü  özgürlük için, vatan için nasıl kahramanca mücedele edildiğini anlıyoruz.

Remzi Kitabevi