9 Temmuz 2013 Salı

MAVİ MISRALAR - Mehmet Osman Çağlar

Mehmet Osman Çağlar uzun süredir ilgi ile takip ettiğim bloğundaki şiirlerden sonra beklenen kitabını çıkardı. Ben şiiri çok severim ama bir şiir kitabını alıp roman gibi bitirinceye kadar okuyamam. Canım istediği zaman açarım, bakarım. Mehmet Osman Çağlar'ın bu kitabını ise bir solukta okudum. Denize aşık, çok duygusal bir insan olan Çağlar'ın şiirlerini okuyunca mutlaka kendinizden bir şeyler bulacaksınız. Ben belki de aynı yaşlarda olduğumuzdan ve benzer siyasal çalkantıları yaşadığımızdan, kitapta kendimden o kadar çok şey buldum ki elimden bırakmadan bitirmişim.








 "Biliyor musunuz;
  Sonbaharda bir başka güzeldiniz.
  Ve aşk kokan
  Bir eylül kızıydınız."

Diyor Eylül adlı şiirinde.Ne kadar duygu ve anlam yüklü mısralar. "İstemem" adlı bir başka şiirinde sosyal mesajlar veriyor ve şöyle bitiriyor.

 "Bunca yıl
   Ne kimsenin önünde eğildim,
   El etek öptüm,
   Ne de sonradan görmüşleri, din bazları
   Soframa oturturum,
   Uzak kalsın."


Şiir ve denemelere geçmeden önce bu satırları sıcak bir Temmuz ayının son günlerinde girizgâh olarak yazıyorum, iki yıl önce yerleştiğim Mersin'den. Benim gibi 1968 ile 1978 yılları arasında gençliğini yaşamış bir kuşak vardır. Onlar akvaryumda dönüp dolaşıp açık denizi seyrederken devamlı cama çarpan, aynı sularda kalıp okyanusa açılamayan balıklar gibidir ama arayışları hiç bitmez. Ne tam 68'li ne tam 78'lidir. Devrimlerini, aşklarını, sevdalarını sanki okyanusun ortasında fırtınaya yakalanmış gibi, her şeye geç kalmış, birçok işe el atıp mükemmeli yakalamaya çalışırken hep geç kalmış, arada sıkışmış, yitik bir kuşak... 

Son iki yıldır sabahları erken saatlerde bir deniz masalı kentine gözlerimi açıyorum. Bazen sisler içinden limana giden yük gemilerini, bazen berrak uzak deniz ötesi güneşin ilk çizgilerini görüyorum maviliklerde. Sonra güneş bir kızıl portakal gibi iyice doğuyor turunç kokuları içine. Deniz ve kıyısında yaşayan insanın sessiz bir ittifakı vardır her zaman. Bilinçaltı devamlı açık denizin dev dalgalarıyla boğuşan adam asla iflah olmaz. O mavilikte başka bir şeyler vardır devamlı sancı üreten. Buna tutkulu bir adam, belki bilmeden sonsuzluğu yaşar mavinin her tonunda. Bazen yalnız başına gri denizin ortasında, bazen geç kalınmış şiir mısralarıyla boğuşarak. 

Şiir deniz gibidir. Deniz sonsuzluktur. Her bitişinde yeniden başlamasıdır. Demir alıp açılmasıdır. Bu, bir bitiş değil, her seferinde yeniden varoluştur. İçinde sonsuz öz'ler vardır. Bilinçaltı, macera, aşk, kavga, melankoli, boşluk, çıkış, düşüş, geriye dönüş, ileriye gidiş, dinginlik... ve hepsinin sarmalı hayatı tekrar tekrar yeniden keşif. Bundandır insan etine dokunup yakan her keşif ayrı bir zevki türetir. İşte bu, sonu olmayan şiir denizi'nin ta kendisidir. İşte bunun için, doğma büyüme Ankaralı, İstanbul Boğaziçi Üniversitesi mezunu ve sıkı bir deniz sever olarak şiir kitabımın adı: "Mavi Mısralar"dır... 
-Mehmet Osman Çağlar-
(Arka Kapak)