Aret Vartanyan Yunanistan'da yaşarken bir haftalığına İstanbul'a geliyor, döndükten sonra İstanbul'u unutamıyor. Üç ay sonra İstanbul hakkında bir roman yazmayı düşünüyor. Eşyalarını toplaması iki gün sürüyor. Sonra ver elini İstanbul
Romanda Rum, Ermeni, Yahudi, Kürt, Alevi, eşcinsel, zengin, yoksul bütün bunların birarada yaşadığı belirtilerek bunun getirdiği korkular, arayışlar, maskeler irdeleniyor. Kitabın başında bir çok ünlü kişi de İstanbul hakkında kısa yazılar yazmış. Beyazıt Öztürk, " Ben öldükten sonra başkaları yaşayacak diye kıskandığım şehir " demiş. :)) Cüneyt Ayral, " İstanbul maceradır başlı başına. Acımasız.... Nasılsın diye sormaz, alır götürür insanın gönlünü; ama Ayşe olur ama Anuşka ama Marika. Bir sevdadır gönülleri büyütür... "
" Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul... " Bu kitapta yok Yahya Kemal'in bir mırası aklıma geldi yazdım. :))
Arka Kapak
Bu kez seninle İstanbul'u ve İstanbul'daki seni, beni yaşıyoruz. Yolculuğumuzun tanıkları var bu defa. İstanbullular ve İstanbul'da yaşayanlar... Zengini, yoksulu, Kürdü, Alevisi, muhafazakârı marjinali, Ermenisi, Rumu, Musevisi... Onlarca renk, onlarca doku... Bu satırlar, bazılarının ütopya dediğinin küçük bir yansımasının, umudunun romanını yaratıyor. Birarada yaşayabilmenin hikâyesini... İstanbul'un sokaklarına karışırken senin, benim, yaşamlarımızın, aşklarımızın, içimizde kalanların, hayallerimizin, korkularımızın, umutlarımızın, yalnızlığımızın, hayat koşuşturmamızın, yeni binyılın insanlarının gel-gitlerinin arasında dolaşıyoruz. İstanbul, Türkiye, dünya, "sen"sin, "ben"im, "biz"iz... İnandığım tek gerçek bu.
İstanbul öyle bir şehir ki; hiçbir kitap seni bu şehir kadar besleyemeyecek, hiçbir müzik ruhunu bu kadar dolduramayacak, hiçbir öğreti sana bu kadar yakın gerçe (çi) gelemeyecek, hiçbir koku bu kadar zihninde yer edemeyecek... Ben sadece bir nefes çektim içime dolu dolu... Şimdi o nefesi, sayfalara bırakıp, seninle paylaşıyorum...
Yazar:Aret Vartanyan
Sayfa Sayısı: 400
Dili: Türkçe
Yayınevi: Goa
Bu kez seninle İstanbul'u ve İstanbul'daki seni, beni yaşıyoruz. Yolculuğumuzun tanıkları var bu defa. İstanbullular ve İstanbul'da yaşayanlar... Zengini, yoksulu, Kürdü, Alevisi, muhafazakârı marjinali, Ermenisi, Rumu, Musevisi... Onlarca renk, onlarca doku... Bu satırlar, bazılarının ütopya dediğinin küçük bir yansımasının, umudunun romanını yaratıyor. Birarada yaşayabilmenin hikâyesini... İstanbul'un sokaklarına karışırken senin, benim, yaşamlarımızın, aşklarımızın, içimizde kalanların, hayallerimizin, korkularımızın, umutlarımızın, yalnızlığımızın, hayat koşuşturmamızın, yeni binyılın insanlarının gel-gitlerinin arasında dolaşıyoruz. İstanbul, Türkiye, dünya, "sen"sin, "ben"im, "biz"iz... İnandığım tek gerçek bu.
İstanbul öyle bir şehir ki; hiçbir kitap seni bu şehir kadar besleyemeyecek, hiçbir müzik ruhunu bu kadar dolduramayacak, hiçbir öğreti sana bu kadar yakın gerçe (çi) gelemeyecek, hiçbir koku bu kadar zihninde yer edemeyecek... Ben sadece bir nefes çektim içime dolu dolu... Şimdi o nefesi, sayfalara bırakıp, seninle paylaşıyorum...
Yazar:Aret Vartanyan
Sayfa Sayısı: 400
Dili: Türkçe
Yayınevi: Goa
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder