24 Kasım 2013 Pazar

BEYOĞLU'NUN EN GÜZEL ABİSİ - AHMET ÜMİT




Ahmet Ümit gene bomba gibi bir romanla karşımızda. Gazetelerde, dergilerde olumsuz eleştirileri okuyorum ama nedeni açıklanmıyor. Bana göre de yazarın bütün kitaplarını okumuş biri olarak söylüyorum en güzel romanı bu.








Roman Beyoğlu'nda çok bildiğimiz Tarlabaşı'nda geçiyor.Sanki oralardan bildiğimiz insanlar, bildik olaylar. Yani çok gerçekçi yazılmış. Kumarhaneler, önünde bekleyen dazlak korumalar, kendini pazarlayan kadınlar günün her saati oradalar. Bir de şimdi Afrika'lılar var her pis işe sürülen.







Tarlabaşı'nın asıl sahipleri Rumlar, Ermeniler 6 - 7 Eylül olayları sonrası buradan kaçmışlar ve buraya Ahmet Ümit'in romanındaki düzen kurulmuş. Yani işgal altında bir semt.






Yukarıda Tüyap Kitap Fuarında Ahmet Ümit imza kuyruğu.


Yazarımız bütün polisiye romanlarda görülen kalıplara uyarak gidiyor bu romanda da.Komiser Nevzat, yardımcıları Ali ve Zeynep. Bu hikayede sanki Komiser Nevzat karekterinin görevinin sona ermek üzere olduğu izlenimi  de çıkıyor.

İstanbul'u ve Beyoğlu'nu çok iyi bilen ve uzun süre buralarda yaşayan Ahmet Ümit, 6 - 7 Eylül olaylarından sonra Beyoğlu'nun katledilişini çok çarpıcı ve gerçekçi bir şekilde anlatmış.

Romanda ayrıca Rum, Ermeni ve yahudi vatandaşların sorunları, doğudan göçün getirdiği çarpıklıkları da görüyoruz.Ahmet Ümit zaman zaman çok güzel bağlantılarla Gezi olaylarına da değiniyor, oradaki polis baskısını, sivillerin müdahalesini de anlatıyor.

Mutlaka okunması gerek bir kitap Başlıyorsunuz ve neredeyse elinizden bırakmadan bitiyor.

Yılbaşı gecesi işlenen bir cinayet... Tarlabaşı'nın arka sokaklarında bulunan bir erkek cesedi. Öldürülmüş erkeklerin en yakışıklısı, belki de en kötüsü. Karanlık sırların ortaya çıkardığı utanç verici bir gerçek. Gururlarının kurbanı olmuş erkekler, onların hayatlarını yaşamak zorunda olan kadınlar. Bu cinayetler yatağında, bu kötülükler bahçesinde, bu insan eti satılan can pazarında masumiyetini korumaya çalışan bir adam. Bir zamanlar İstanbul'un en gözde yeri olan Beyoğlu'nun hazin hikâyesi. 

Karanlık... Soğuk havayla iyice ağırlaşan bir karanlık. Uzaklardan şarkılar geliyor kulağına, neşeli kadın çığlıkları, ayarını yitirmiş sarhoş naraları, biri küfrediyor belki ana avrat, belki ağlıyor biri hıçkıra hıçkıra, belki biri sessizce ölüyor bu gürültünün, bu hengâmenin ortasında. Umurunda değil. Hepsinden sıyrılmış, sadece öfke... 

Nereye gittiğini bilmeden yürüyor, nefret tarafından kuşatılmış olarak. Kıskançlık denen o canavar, çelikten pençesine almış yüreğini, habire sıkıyor. "Kadınlar," diyor bir ses zihninin derinliklerinden... "Kadınlar, onlarla oynayamazsın... Oynadığını zannedersin ama bir de bakmışsın, asıl oyuncak sen olmuşsun." Hayatına giren kadınların yüzleri beliriyor sokağın zemininde. Birer birer düşüyor görüntüleri ayaklarının dibine. Hepsinin boynu bükük, hepsinin gözlerinde keder. Hepsi üzgün... Aldırmıyor, bir su birikintisiymiş gibi basıp geçiyor üzerlerinden ama yeniden düşüyor görüntüler zemine. "Kadınlar," diyor o ses yine, "Kadınlardan asla kurtulamazsın, hayaletleri hayatın boyunca seni takip eder."
(Tanıtım Bülteninden)
Türkçe (Orijinal Dili:Türkçe)
418 s. -- 2. Hamur-- Ciltsiz -- 14 x 23 cm 
İstanbul, 2013
ISBN : 9786051416830

17 yorum:

  1. Ahmet Ümit'i ben de çok severim. Hemen bütün kitaplarını da okudum diyebilirim. Ben de bu son kitabı hakkında olumsuz yazılar okudum hep nedense. Kendini tekrarladığı ve hep aynı şeyleri anlattığı yönünde.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Polisiye romanların kaderi. Belli kalıplar var onun dışına çıkamıyorsunuz. Ayrıca dünyada şöhret Tess Gerrıtsen'i okuyorum içi bomboş bir roman. Tamam polisiye olduğu için heyecan var ama sadece olay var. Ahmet Ümit sosyal yaralara da değiniyor, tarihi bilgiler veriyor. Bu romanı okumanı tavsiye ederim bence müthiş. Teşekkür ederim yorumuna.

      Sil
  2. Ahmet Umit i hic okumadim.Elestiriler sanirim ayni seyleri anlattigi yonde olsada benim icin farketmeyecek. Zevkle okuyabilecegimi saniyorum sosyal olaylarida icinde barindiriyorsa okunasi bir kitap demektir... Listeme ilave ettim. Paylasim icin tesekkurler keyifli okumalar olsun..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tamamen değişik bir hikaye. Karekterler aynı olunca böyle düşünülüyor ama bütün polisiyelerde bu var. Dediğim gibi bana göre Ahmet Ümit'in en güzel romanı. Teşekkür ederim yoruma.

      Sil
  3. Ahmet Ümit güzel yazıyor.Üslubunu seviyorum :)

    YanıtlaSil
  4. Bence polisiye de üzerine yok. Teşekkür ederim yorumunuza.

    YanıtlaSil
  5. Çok seviyorum polisiye romanı da filmleri de...
    Bu kitabı okumak için sabırsızlanıyorum ama önce elimdeki bir arada okumaya devam ettiğim birkaç kitabı bitirmeliyim ve yazmalıyım :)
    Okurken, bu yazını tekrar okuyacağım, çünkü bu kez artık kitap ile ilgili fikirlerim de olacak...
    Sevgiler İlhan...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazen benim de birikiyor kitaplar o zaman da hiç okuyamıyorum. Ama fırsatın olursa bu kitabı okumanı öneririm. Her kitabında olduğu gibi Ahmet Ümit gene çok merakla okunan bir roman yazmış. teşekkür ederim yorumuna.

      Sil
  6. Ben Beyoğlunda büyümüş biri olarak bu kitabı ilk gördüğümde beyoğlu yazısı bile beni etkilemişti..Ancak alıp okumak henüz nasip olmadı :( Merak ediyorum nasıl acaba ? saygılar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beyoğlu'nun arka yüzünü çok iyi anlatmış Ahmet Ümit. Hele Beyoğlu'nda büyüdüyseniz mutlaka okuyun. Teşekkür ederim yorumlarınıza

      Sil
  7. Ben 3 gün önce megavizyondan 20 tl verip aldım Ahmet Ümit ustanın bütün kitapları bende eksiksiz var bu romanın ciltinden tuttun ismine kadar herşeyi harika kurgu 10 numara türkiyede en sevdiğim yazarların başında gelir bu kitabı eleştirenlere şu cevabı veriyorum Ahmet usta gece gündüz çalışıp göz nuru döküyor romanlarını polisiye roman hastasıyımdır 1002 ün üzerinde sadece polisiye roman raşivim var gerisini saymıyorum bile ayakta alkışlıyorum bu romanda daha 91. sayfadayım beni olay yerine götürdü saygı duyuyorum inşallah kitabı imzalatıcam arşivimde yerini aldı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bütün kitaplarında şablon aynı diye eleştiriyorlar. Ama polisiye romanlarda bütün yazarlarda aynı durum var. Hem polisiye, hem bilgilendiriyor, hem İstanbul'u tanıtıyor, hem de meraklandırıyor. Daha ne olsun ? Teşekkür ederim yorumuna.

      Sil
    2. Asıl ben teşekkür ederim İlhan amca efendim bu kitabın Allah için neresi kötü güya 6-7 eylül olaylarına değinmemiş yazar niye gezi parkına değinmiş işte bunu anlamıyorlar yazar boşuna değinmemş gezi parkınada asıl ben teşekkür ederim size saygılarımla

      Sil
    3. 6-7 Eylül olaylarına niye değinsin ki. Zaten kitaptaki olaylar ve karekterler 6-7 Eylül'ün sonuçları. Geziye değinmekle çok da iyi yapmış. 50 sene geçse gen de unutulma o direniş. Teşekkür ederim yorumuna.

      Sil
  8. Ahmet Ümit en sevdiğim türk polisiye yazarlardan biridir benimde.Neredeyse her kitabı mevcut kütüphanemde.Nedense onun kitaplarını okurken veya okuduktan sonra illa ki anlattığı gerçek yerleri araştırıp öğrenmek istiyorum.Bu da artı bir tarafı bence.Çünkü her okuduğunuz kitabı araştırmaya sevk ediyor insanı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaten bu yüzden ayrılıyor diğer yazarlardan. Her kitabında bildiğimiz yerlerin bilinmeyen yönlerini anlatıyor, bu da okuyana bu yerleri o gözle görmek isteği uyandırıyor. Ama yılda 1 kitabı çıkardı, 2. sene bitiyor hala yok. Merakla bekliyorum. Teşekkür ederim ziyaretiniz ve yorumunuz için.

      Sil
    2. Zaten bu yüzden ayrılıyor diğer yazarlardan. Her kitabında bildiğimiz yerlerin bilinmeyen yönlerini anlatıyor, bu da okuyana bu yerleri o gözle görmek isteği uyandırıyor. Ama yılda 1 kitabı çıkardı, 2. sene bitiyor hala yok. Merakla bekliyorum. Teşekkür ederim ziyaretiniz ve yorumunuz için.

      Sil