Evimizin çok yakınında bir saklı cennet varmış da haberimiz yokmuş. İsmini çok duymuştum ama bu kadar yakınımızda olduğunu bilmiyordum, aslında utanılacak bir durum. Belgrad ormanının girişinde 296 hektarlık bir orman parçası üzerinde yer alan canlı bitki müzesi. İçerisinde 2000 tür bitki barındıran, 3 gölet bulunan; göletlerde yılan, su kaplumbağaları, ördekler var, insana huzur veren bir yer.
Geniş halk kitlelerine, özellikle ilköğretim ve lise öğrencilerine doğa sevgisi aşılamak, doğa bilincinin gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla eğitim çalışmaları yapmak Arboretumun kuruluş amaçlarından biri.
Hemen girişte bulunan ilk gölet. Etrafı taş bahçeler ve bu bahçelerde yetişen çiçeklerden oluşuyor.
Rengarenk ağaçlar ve yeşilin onlarca tonu.
Hayvanla içeriye girilmemesi isteniyor. Çiçek kopartılmamalı, tohum ve meyve toplanmamalı. Çok yerinde kurallar ve inanılması güç ama harfiyen uyuluyor.
Her bir ağacın, bitkinin altında böyle bilgiler veren etiketler var. Dünyanın her yerinden gelip araştırmalar yapılıyormuş.
İstanbul'un en eski yangın kulesiymiş. Girişte kuleye çıkılabileceği yazıyordu ama ahşap merdivenler hiç güven vermedi, hem de bu kiloyla deneyemedim. :)))) Tepesinden bütün İstanbul'u gördüğü söyleniyor.
Burası da geyiklerin dolaştığı bir alanmış ama biz rastlamadık.
Burası da yönetim binası. Arboretum içinde yolların kenarları bile ahşap, hemen bir orman yolunda olduğunuzu hissediyorsunuz.
Bunlarda yerlerde kendinden çıkmış papatyalar. İçeride yürümek için 3 parkur var. Göl çevresi turu, küçük gölet turu ve çamlı yol turu. Üçü de 90 ar dakika sürüyor. Yani fotograf falan çekmeden , oturmadan sürekli yürüyerek 4.5 saatte gezilebiliyor.
Her yerde ördekler var.
Çocukların apartmandan çıkıp koşup oynayacağı ideal bir yer ama bütün parkuru böyle birbirlerine sarılmış olarak geziyorlar. Düşününce öğretmen haklı. Rahatlıkla kaybolunacak bir bitki örtüsü, göletlere düşme olasılığı bu tedbire sebep olmuş. Öğretmenleri şarkılar söyleterek oyalamaya çalışıyordu ama laf aramızda öğretmenin sesi felaketti. :))))
Bunlar bataklığın içinde dev ağaçlar. Adları da, " Amerikan bataklık servisi ".
Ne kadar ilginç ağaçlar değil mi?
En hayret ettiğim bu kaplumbağalar oldu. Bir tane de arada yavru var dikkat ettiniz mi? Küçücük gölette balıklar, ördekler hatta kuğu, yılanlar, kaplumbağalar gül gibi geçiniyorlar.
İçeride her yer tertemiz pırıl, pırıl. Çimlere yayılmış insanlar, piknik yapanlar falan yok.
Böyle ilginç yüzlerce ağaç var. Aslında hepsinin altında etikette hikayesi de anlatılıyor.
Demin bahsetmiştim gene bataklık içinde dev bir ağaç.
Buraya da gelmiş kadın lobisi. Olmasa şaşardım zaten. :))))
En şaşılacak şey içeride yemek ve meşrubat satılan su da dahil hiçbir yer yok. Piknik yapmak zaten yasak. Ama yanınızda sandviç türü şeyler getirebiliyorsunuz. Banklar var oturup yiyebilirsiniz. İstanbul'da yaşıyorsanız ve eğer bu zamana kadar burayı gezmediyseniz mutlaka gidin ve doyasıya gezin. Tam da zamanı çok sıcaklarda gezilmez.
Harika bir yermiş, güzel fotoğraflarla güzel bir paylaşım olmuş. Ağaca hasret kaldık şehirlerde :(
YanıtlaSilŞehrin içinde nefes alınacak muhteşem bir yer gerçekten. Teşekkür ederim yorumuna.
SilYıllar evvel kayınvalidem gezmişti burayı, bahsetmişti bize de... Tamamen aklımdan çıkmış, tam Defneye ve bize göre biryer.... Prensip olarak birşey almayacaksak avm'lere gitmiyoruz.... İyi ki hatırlattınız, fotoğraflar da çok güzel... Öğretmen çocukları birbirine sarıltacağına ip de tutturabilirdi
YanıtlaSilÇocuklar için den nefis bir yer. Mutlaka gezmenizi öneririm. Öğretmenin iş de çok zor o kadar çocukla. Bazen insan kendi çocuğunu zaptedemiyor. teşekkür ederim yorumunuza..
SilBinalar siteler arasında ki parklarla idare eder olduk artık..
YanıtlaSilMuhteşem bi yermiş..huzurlu sakin göl kenarında oturmak gibisi yok galiba..
İstsnbul ziyaretimizde gezilecek bi yer :) sevgiler...
Büyük şehirlerde nefes alacak yer yok gerçekten. Böyle yerler onun için çok önemli. Geldiğinizde mutlaka gezmenizi tavsiye ediyorum. Teşekkür ederim yorumlarınız için.
SilGeçen sonbaharda da ben gitmiştim buraya ve çok beğenmiştim.Siz de çok güzel bir gezi yapmışsınız.Paylaşım içi teşekkürler...
YanıtlaSilZaten ya ilkbahar ya da sonbaharda gezilebilir. Karlı bir hava da muhteşem olur bence. :)) Amam sıcaklar bastırınca mümkün değil. Teşekkür ederim yorumlarınıza.
SilTr.de de boyle guzel yerlerin,i dogya saygi agaca bitkiye icinde yasayan hayvanlara saygi olmasi cok hosuma gitti. Ben gidip gezemem ama ozellikle Istanbullular icin cok cok guzel gezilesi gorulesi bir yer, paylasimin icin tesekkurler. Keyifli hafta sonu diledim..
YanıtlaSilDoğaya saygı bilinci geliyor artık. Çünkü insanlar birbirlerini uyarıyorlar. İstanbul'da bir cennet çok güzel insanı dinlendiren mutlu eden bir yer. teşekkür ederim.
SilTam benlik bir yermiş doğrusu. Adları sanlarıyla onca ağaç, bitki, ne güzel.
YanıtlaSilYeşilin her tonuyla, her türlü bitkisiyle muhteşem bir yer. Gidip gezmenizi öneririm. Teşekkür ederim yorumunuza.
YanıtlaSilBir daha gelirsem İstanbul'a denk düşebilir :)
YanıtlaSilTemmuz, Ağustos ayları dışında hep güzel olacağını düşünüyorum.
SilBen de hakkında yazı yazınca, sevgili Kitapsız Kedi söyledi ve haberdar etti beni yazınızla ilgili. Hemen koştum geldim :) Birbirinin yazısından habersiz iki insanın da dikkatini benzer şeylerin çekmiş olması ve fotoğraflara bile bunların yansıması çok hoşuma gitti :) Biz de eşimle beraber öyle keyif aldık ki gezerken, nasıl olmuş da bu kadar zamandır gitmemişiz, dedik...
YanıtlaSilKeşke daha çok paylaşım olsa bu muhteşem yer hakkında. Benim de evimin çok yakınında ama yeni öğrendim ve hemen gittim. Gerçekten benzer fotolar var ikimizin postunda da. :)) Çok teşekkür ederim yorumunuz için. Eşinize sevgiler.
SilMethini çok duydum ama gitmek nasip olmadı henüz.
YanıtlaSilYiyecek içecek satan hiç bir yer olmaması da ilginç, kocaman yer...
Hala zamanı bence çok ısınmadı havalar. Mutlaka gidin ama çok sıcaklara kalmadan. Teşekkür ederim yorumunuza.
Sil