Oya Baydar'ın çok eski bir romanı. Ama okumayan varsa Türkçe nasıl kullanılır, edebi eser nedir ; sırf bunları anlamak için okumağa değer. Hani bazı kitapları atlayarak falan okursunuz bu roman o türden değil. Her cümleyi sindire sindire okumak gerekiyor. Aslında zamanında çok işlenmiş bir dönem romanı.1980 darbe öncesi ve sonrası yaşanan olaylar sol görüşlü insanların bakışıyla anlatılıyor.
Roman içinde çok büyük bir aşk da barındırıyor. Ülkü ekonomik durumu iyi olmayan bir aileden gelmektedir, iyi eğitim almıştır ve sol görüşlüdür. Aşık olduğu Murat Arın ise zengin bir ailedendir ve önemli bir bürokrat olmuştur.
Hikaye Paris'te morgda başlıyor. Romanın anlatıcısı da olan Ülkü'nün, " ben bu ölüyü daha önce görmüştüm" cümlesi romanın başlangıcı. Paris'te bir gazetede çalışan Ülkü, bir gün önce basın toplantısını izlediği bir Türk diplomatın cesedini teşhis için çağrılır. Bu diplomat aynı zamanda eski sevgilisi Murat Arın'dır. Ülkü o anda çocukluğuna, İstanbul'da burslu okuduğu Fransız okulundaki gençlik yıllarına gider. Teşhis ettiği sevgilisinin cesedi 1980 darbesi sonrasında Türkiye'den kaçmak zorunda kaldığında annesine bıraktığı oğlunun babasıdır. Aslında birbirlerine aşıkken evlenememelerinin sebebi Arın Murat'ın zengin ve aristokrat ailesinin oğullarına Ülkü'yü layık görmemeleridir. Murat daha sonra alkolik bir kadınla evlenmiştir ve mutsuzdur.
Ülkü Murat Arın'la ayrıldıktan sonra kominist bir liderle evlenir. Ömer eskiden beri Ülkü'yü sevmektedir ve murat Arın'dan olan çocuğu benimser ve kabul eder.
Birgün Arın Murat Ülkü'yü arar, onu Avrupa ülkelerini Türkiye'de demokrasinin gelişmekte olduğunu ikna için yapacağı basın toplantısını izlemeye çağırır. Sonrasında da akşam yemeğine davet eder. Bu aşamada Ülkü aşklarının ilk başlamasından, devamlı gittikleri yerlere, beraber yaşadıklarını ve en son da Murat Arın'ın Büyükada'daki köşklerinde veda gecesine kadar bir yolculuk yapar. Ülkü o gece aralarında aşılamaz engeller bulunduğunu, aşkın bu engelleri aşmaya yetmeyeceğini anlar ve erkenden veda etmeden Ada'dan gider.
Arın Murat basın toplantısında beklenenin aksine Türkiye'deki gerçek durumu, faşist dönemleri, antidemokratik baskıları anlatmaya başlar. Ülkü bu durumda hem şaşırmıştır, hem de kuşkulanmıştır. Bu ikilem içindeyken tekrar eskilere döner, sosyalist harekette sıradan biri olan Ülkü, lider konumundaki kocası Ömer'le geçen zor yıllara gider. İşkencelere , hapishanede geçen zor yıllaradır bu sefer yolculuğu.
Kitabın ara bölümlerinde 1980 darbe sonrası çocuğunu annesine bırakarak ;Moskova'ya kaçan Ülkü'nün kocası Ömer'in yanına gittiğini öğreniyoruz. Çocuğu genç delikanlı olduğu sırada hücre evi diye yapılan bir baskında öldürülüyor. Ülkü Moskova'da kocasının inançlarından kuşkuya düşüyor, zaten büyük bir aşkla bağlanmadığı Ömer'i bırakarak Fransa'ya iltica ediyor.
Konferansın sonrası yemekte Murat Arın, neden ve nasıl bu kadar değiştiğini, gerçekleri daha iyi görmeye başladığını açıklamaya başlar. Ülkü'nün oğlunun nasıl öldüğünü araştırmış, bu tür cinayetlerde devletin ve dolayısıyla kendisinin payını kabul etmiştir. Ancak Ülkü'nün öldürülen oğlunun kendi oğlu olduğunu hala bilmemektedir. Arın Murat dünyanın başka bir yerinde Ülkü ile yeni bir hayata başlamak istediğini anlatırken, Ülkü içindeki bu aşkın bitmek üzere olduğunu hüzünle fark eder. O gece ayrılırlarken Arın Murat mutludur.
Arın Murat gece restorandan çıktıktan sonra öldürülmüştür ve ölümünden önce onu son gören Ülkü'dür. Fransız makamlarının soruşturmasından sonra bu defa da cinayeti araştırmak için Türkiye Büyükelçiliği'ne tanık olarak çağrılır. Burada Murat'ın karısı ve kızı ile karşılaşır.
Ülkü Türkiye'ye döner. Ege'de bir adaya yerleşir.
İlhan Bey nerelerde derken hem yemek hem kitap blogunuzu güncellemişsiniz, hoşgeldiniz :) Bu kitap tam bana göre, Oya Baydar çok sevdiğim yazarlardan biridir, ilk fırsatta kitapçıya gittiğimde alıp okuyacağım. Teşekkürler paylaşımınıza !
YanıtlaSilEvet farkında olmadan bayağı ara vermişim. :) Bu kitap her şeyden önce Oya Baydar'ın olağanüstü güzel Türkçesi okunmalı. Ayrıca konu da güzel Teşekkür ederim yorumlarınıza.
SilSanirim gecici bir problemdi, iki ayri yerden giris yaptim sorun yok:)
YanıtlaSilEski bir kitap olsada okunmaya degerse listeye aliyorum..Hic okumadigim bir yazar..tesekkurler..
Oya Baydar okunması gerek bence. "Kedi mektupları" da muhteşemdir. teşekkürler yorum için.
Silharika Oya baydar sevilimez mi , çok güzel yazar...
YanıtlaSilHele o kötü çeviri romanlardan sonra ilaç gibi geliyor. Teşekkür ederim yorumuna.
YanıtlaSil