Yazar aslında hareketli ve değişken bir yaşamı olmasına rağmen bu yaşantıyı çok tekdüze buluyor ve kafasını Bodrum'a yerleşmeye takıyor. Böyle olunca da büyük şehir fobisi başlıyor ve yaptığı her iş, gittiği her yer batıyor.
Bodrum'da bir meyhanede içerken şöyle düşünüyor. " Şu sırada İstanbul'da bütün akrabalarım, eşim, dostum, arkadaşlarım sıcak evlerinde televizyon izliyorlar, sıcak çaylarını içiyorlar. Sabah kalkıp işlerine gidecekler, akşam gene aynı terane. Belki hafta sonu yapacakları ufak bir aktivite için cumartesiyi iple çekecekler. Bütün yaşam bu. Halbuki insanoğlunu ileriye götüren, yeni tatlar, yeni güzellikler değil midir? "
" Bodrum adamı vezir de eder, rezil de" diye bir halk deyişi vardır. Yazarımız Bodrum'a yerleşiyor ve bu deyişe uygun olarak çok şeyler yaşıyor.
Bu kitabı okuyup da yaşadığı yeri terk edip Bodrum'a yerleşen çok olmuş. Bodrum'da 17 sene yaşamış biri olarak yazarın yaşadığı birçok iyi, kötü olayı bire bir biz de yaşadık. Ama oralarda sürekli yaşamak bir hafta, on günlüğüne tatile gelmekle bir değil. Özellikle alt yapı hiç olmadığından kış ayları kabusa dönüşüyor.
Yazarın maddi olanakları iyi olduğundan bu maceraya gözü kapalı giriyor. Tekneydi, evdi, fotograf çekimi derken yaşam hem güzel, ama karısı ve yakın çevresindekiler için hiç de istedikleri gibi gitmiyor. Bu sefer ailevi sorunlar başlıyor.
Bir Bodrumsever iseniz mutlaka okuyun. Kararı siz verin, belki siz de kitabın peşinden sürüklenip kendinizi Bodrum'da bulursunuz. :))))
"…o küçük meyhanede tek başıma otururken, dostlarım ve arkadaşlarım aileleriyle beraber sıcak evlerinde mutlu, televizyon izleyip demli çaylarını içiyor veya apartman yaşamının bir başka iç bayıcı işiyle uğraşıyordu. Ertesi sabah uyanıp yıllardır yaptıkları aynı iş için evden ayrılacak, her akşam bilinen saatte dönecek, küçük bir değişiklik için hafta sonunu bekleyeceklerdi. Programlanmış hayatlarını bu tekdüze sıkıcılık içinde tamamladıktan sonra yaşlılık hastalıklarından birine yakalanıp öleceklerdi.
Hayır, asla bunu kabul edemezdim. Sürekli değişiklik aratan, sürekli yeni doyumlar, yeni tatlar, yeni güzellikler araştıran duygu değil miydi insanoğlunu ileriye ve yeniye götüren?
Kırk yıl kadar önceydi, Bodrumlu yaşlı dostum elini haritada Bodrum yarımadası üzerinde gezdirerek; "Burası adamı vezir de eder, rezil de" demişti. Ondan kırk yıl sonra bu kez ben elimi yarımada haritası üstüne koyarak, "Biliyorum, öğrendim." diyorum.
Bu kitapta İstanbul'dan nasıl "rezil" halde gelmişken Bodrum'da kendi ölçülerimde "vezir" olmamın öyküsü var. Sadece o mu? Bu kırk yıldaki değişimin gözlemleri, belgeleri, anıları da…
Türkçe
320 s. -- 2. Hamur-- Ciltsiz -- 14 x 20 cm
İstanbul, 2011
ISBN : 9786055882808
320 s. -- 2. Hamur-- Ciltsiz -- 14 x 20 cm
İstanbul, 2011
ISBN : 9786055882808
Eyvah eyvah, hem yaşanmış hem hayalim bir hikaye bu.... Kendi tecrübeleriniz, Bodrumda onca yıl yaşamanız da ilgimi çekti İlhan bey.... Neden İstanbul'a döndünüz pişman mısınız diye sorsam çok meraklı kaçar mıyım ? Ben bu kitabı alır okurum, sonuçlarından bana bu kştabı tanıtan sorumludur ;)
YanıtlaSilBiz de büyük umutlarla Bodrum'a yerleşmiştik ve de her şey çok iyi gidiyordu. Ama 3 sene önce inanılmaz yağmurlar ve sel olduğu gibi evimizi yok etti. Mecburen döndük İstanbul'a. Bodrum turistik bir yer olduğu için olumsuz olaylar basına yansımaz kapatılır gider. Barlar sokağında dazlak bodyguardlar insanları döver, öldürür, genel tuvaletlerde canlı bombalar patlar insanlar ölür, seller olur her kış , onlarca insan evsiz kalır ama ne gazetelerde, ne televizyonlarda bunları göremezsiniz.
SilBu yazdıklarınızı bilmiyordum, dediğiniz gibi basında yer almayan acı gerçekler. Çok üzüldüm, hem bilmediğime hem de yaşananlara... Belki hayırlısı budur, ben ilk fırsatta kitabı alıp okuyacağım, teşekkürler :)
YanıtlaSilKitapda da bazı bölümlerde olumsuzluklar anlatılıyor. Kitabı okuyun en iyisi. Teşekkür ederim yorumlara.
SilBüyük şehrin karmaşasından kaçıp, küçük yerlere sığınan insan sayısı hızla artıyor gerçekten. Biz de 2 yıl önce yaptık bunu. 5 yıl kadar küçük bir şehirde yaşadık. Olmadı ama, yapamadık ve döndük :)
YanıtlaSilGüzel bir hikaye belliki. Bodrum söz konusu olunca senin için daha da anlamlı olmuştur :)
Sevgilerimle..
İnsan uzaktan küçük yerlere özlem duyuyor da 0uzun süre aynı yerde kalınca sıkılıyor açıkcası. Evet kötü bir tecrübe yaşadığımızdan kitabı ilgi ile okudum. Teşekkür yoruma.
Silİnsanı vezir de eder rezil de söylemini ben İstanbul için söylerim hep...:) tatil beldeleri tatil zamanı büyülüdür hep.
YanıtlaSilDediğiniz doru ama tatil zamanı büyülüdür. Kışın o yağmurlar, denizde dalgalar başlayınca pek de sempatik olmuyor. Teşekkür ederim yorumunuza.
SilBu kitap icin biraktigim yorumu beyenmedikmi??:))
YanıtlaSilAnlamadım hangi yorum? :((
SilBak ustteki kitabada yorum birakmistim Ben Yabanci degilim ile ilgili olan paylasima ?? Ona yazarken buraya biraktigim yorumu gormeyince yukardaki kisa yorumu da biraktim tekrardan..acaba gitmiyormuki yorumlar bazen???Yoksa Rtuk e mi takiliyor diye dusundum??:)) Biraz karisik oldu ama neysem...
YanıtlaSilGörmedim o yorumun. Aslında oraya hiç yorum gelmedi o da normal değil. Bakayım biraz araştırayım benim ayarlala mı oynadım acaba bir yerlerden. :)
Silbodrum deyince aklıma hep gece hayatı geliyor, tv den gördüklerimizin etkisi herhalde .2-3 defa tatil için geldiğim halde çok ta memnun kalarak ayrılmadım, en son kaldığımız yerde , Bodrumda su sıkıntısı olduğu ve genelde deniz suyunun arıtılarak kullanıldığını duymuştum , bilmem ne derece doğrudur, ama diş fırçalamak bile eziyetti neredeyse, o sebepten yaşamayı hiç düşünemediğim yerdir...
YanıtlaSilGece hayatı Bodrum merkezde yoğun. Ben orada yaşaeken hiç unutmuyorum gece 2 de tel gelmişti arkadaştan, "Hande Ataizi barın tuvaletinden kaçmış sizin orada " diye. :)))) Su sorunu da eski yıllarda kaldı artık aşılmış bir sorun o da. Bodrum'da daha büyük sorunlar var .Teşekkür ederim yorumunuza.
SilBodrum da 7 senedir yaşıyoruz ve iyi ki bu kararı almışız diyoruz. Bahsettiğiniz adam döven dazlak bodyguardlar, canlı bombalar falan görmedik:))))
YanıtlaSilve ben açıkçası kışını daha çok seviyorum, zorlukları olsa da, büyük şehirde yaşamak korkunç görünüyor gözüme artık. Birde tabii burda nasıl yaşadığınıza bağlı, tatilciler gibi vur patlasın çal oynasın derdindeyseniz para asla yetmez:) Biz daha sakin bir hayatı istiyorduk ve bunu gerçekleştirdik, köpek ve kedilerimizle:)
Ama bu kitabı merak ettim, teşekkürler, alıp okuyacağım
Sizin yaşadıklarınıza ise gerçekten üzüldüm
Bodrum yaşantınızın hep böyle mutlu ve olumsuz olaylardan habersiz geçmesini diliyorum. Teşekkür ederim yorumunuza.
Silinşallah, 7 seneyi bitirdik, nasıl geçti anlamadık. Ama acılar yaşayan, dönen arkadaşlarım oldu, her şey güllük gülistanlık değil, hele de iş konusunda
SilHer yerde sorun çok onun için insan mutlu olduğu yerde yaşamalı. Tabii ki Bodrum'da yaşanacak bir yer.
Sil