Beklediğimiz sahaf festivali bugün başladı. Ben kaç senedir takip ediyorum nedense ilk gün çok rağbet görmüyor. Son günlerinde ise insanlar hücum ediyor ve festival süresinin uzatılması isteniyor. İlk günlerde fiyatların uçuk olması en büyük neden bence. Eğer İstanbul'daysanız mutlaka gezmenizi öneririm. Kendinizi zaman tünelinde hissediyorsunuz. Eski kitaplar, gazeteler, kartpostallar, gravürler, 45'lik plaklar, longplayler insanı alıyor başka bir diyara götürüyor. Hele o eski kitapların kokularını hissetmek müthiş bir duygu. Aslında benzer bir paylaşımı geçen sene de yapmıştım ama bu etkinlikler çok önemli yüz defa da paylaşsak yeridir.
Bu festival bu sene aslında Taksim Gezi Parkında olacaktı ama son anda eski yeri olan Tepebaşı'na alındı. Ben Beyoğlu Belediye Başkanından nefret ederim. Bu benim demokrasi içindeki görüşümdür. Adamın adını okuduğum zaman tansiyonum çıkıyor. Ama yapılan iyi bir olayı da takdir etmemek olmaz. Buraya kadar her şey süper. Peki ne oldu da korktunuz da Gezi Parkında yapamadınız. Böyle güzel bir etkinliği kim sabote edebilir? Yazık ya insanına, gençliğine bu kadar güvenmeyen ve de korkan bir anlayış olabilir mi? Halbuki ne kadar yakışırdı ağaçların altında, çiçeklerin içinde bu festival buraya.
Çok eski kitaplar, Osmanlıca eserler.
Kartpostallar, fotograflar. Ya anlamadığım bir şey oldu burada birisi bu fotografları sahafa satmış. Biraz dikkatli bakınca görmüş geçirmiş bir bir aile belli ki. Ve gene belli ki aile büyükleri ölünce bu anı belgeleri sahafa kadar düşmüş. Saklamaya niyetiniz yok yırtın, yakın falan. Üç kuruş para için satılır mı bunlar. Çok üzücü çok.
Ne alrsan 5 tl. dükkanı. İnanılmaz yerli ve yabancı yayın var. Herhalde ilk günlerde tükenecek her şey bu dükkanda.
Çok eski Cumhuriyet gazeteleri, eski kitaplar.
Festival alanından yeme içme yerleri. Her türlü ihtiyacınız düşünülmüş. Ama ilk gün dediğim gibi fazla rağbet yok. Ama son haftasını da bildiğim için bu boşluğa takılmadım tabii.
Bu da başka bir köşe. Yeni ve eski kitaplar iç içe.
Gene eski kitaplar. Sağ üste Galatasaray tarihi birinci cilt. Almak istedim ama çok para istiyorlar. Bakalım belki kalırsa son günlerde fiyatı düşer diye umut ediyorum. :))
Veeeee imparator askerde. Askerlik yapmayanlara kapak olsun. :)))) Herhalde 70'li yıllar bu fotografı dün gibi hatırlıyorum.
Neredeyse 100 yıllık bir Galatasaray Lisesi yıllığı. Biraz inceledim içinde fıkralar, yatakhane etkinlikleri, hocaların takma adları, çekilen kopya metodları çok ilginçti. :))))
O zamanlarda da gündem çok farklı değilmiş. :))
Gene her şeyin 5 tl. olduğu başka bir dükkan. Dikkatli incelenince çok güzel kitaplar var her konuda.
Ayraçlar çeşit çeşit. Hem de 50 kuruş.
Bu da karışık her dönemden, her konudan kitapların olduğu bir dükkan.
İşte tam bir nostalji köşesi. Gıcık, Akbaba, Mikrop ne dergilerdi. Hele Akbaba.
Kitapların bu halini çok seviyorum. Evde de böyle olması bana huzur veriyor. :))
Bugünlük bu kadar. Eğer yakınlarda bir yerlerdeyseniz mutlaka ziyaret edin bu fuarı.